Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -5-

Öleceğini bildiği hâlde savaş hazırlıklarına son derece dikkat eden İmam Hüseyin (a.s.), kendilerini daha iyi savunabilmek için çadırları birbirine iplerle bağlattı. Böylece çadırlar arasından gelebilecek bir düşman saldırısını engelledi.

Ertesi sabah ise askerlerini de çadırlar önünde saf tutacak şekilde ayarladı. Bu sayede düşmanın sadece ön saftan saldırabileceği tek cepheli bir savunma hazırlamış oldu. (Prof. Dr. Haydar Baş / İmam Hüseyin / sayfa 529)

Biraz tefekkür edelim:

Biri size diyecek ki “yarın mutlaka öleceksiniz, size müsaade ediyorum. Bu gece gidenler mesul olmayacak ama yarın safımızda savaştan geri kalanlar mahvolacak.” Ne yaparsınız acaba?

Klavye silahşorları ve Ehli Beyt gerçeğini anlamadığı halde “ben de orada kalırdım” diyenler çıkacaktır. Ama o iş o kadar da kolay değildir.

Prof. Dr. Haydar Baş bir gün şöyle bir tespitte bulunmuştu: “Bugün Ehl-i Beyt in safında olmayanlar dün peygamberin ve imamların döneminde yaşasaydılar asla onların safında yer alamazdı. Ama bugün Ehl-i Beyt’in davasını güden sizler o dönemde yaşasaydınız mutlaka onların safında yer alırdınız”

Onun için yalana dolana gerek yok!

Ey Müslümanlar, kendinizle yüzleşin! Bu soruyu kendinize sorun, cevabını da kendinizde saklayın!

Belki başkasına söylemeye utanırsınız da sahte Ehl-i Beyt’çilik oynamazsınız!

İMAM HÜSEYİN VE YARENLERİ TASUA GECESİNİ İBADETLE GEÇİRMİŞTİR

Tasua gecesi denen gecenin nasıl geçirildiği hakkında cereyan eden olaylar da hikmetlerle doludur.

Hz. Hüseyin (a.s.) ve yanındakiler geceyi ibadetle geçirdiler. Bütün gece namaz kıldılar, Kur’an okudular ve Allah’a dua ettiler. Bu manzaradan çok etkilenen otuz iki kişi Ömer b. Sa’d’ın ordudan ayrılarak İmam Hüseyin (a.s.) ‘ın saflarına katıldı.

O sırada Hüseyin (a.s.) şu ayetleri okuyordu: “İnkâr edenler sanmasınlar ki, mühlet vermemiz onlar için daha hayırlıdır. Onlara ancak günahlarını arttırmaları için fırsat veriyoruz. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır. Allah müminleri şu bulunduğunuz durumda bırakacak değildir, sonunda murdarı temizden ayıracaktır.” (Âl-i İmran, 178-179)

İmam (a.s.) kendini ümmeti için feda etmiştir. Ümmetin yanlışlardan arınması, ümmetin gerçekleri görmesi için kendini feda etmiştir. Ve onun şehadeti, bu ümmetin kurtuluşu olacaktır… (Prof. Dr. Haydar Baş / İmam Hüseyin / sayfa 535)

72 kişi bu gecede İmamın son ikazıyla yanında kalmaya devam ettiler. Zaten önceden gidenler gitmişlerdi. Kalanların son sınavıydı bu ikaz. Büyük sınav, herkese bu sınavı vermek nasip olmaz, bile bile şehadete gitmek her yiğidin kârı değildir.

Ashabın içinde bulunduğu haleti ruhaniyeti eserinde şöyle dile getiriyor Prof. Dr. Haydar Baş: “İbadetle, taatle ve zikirle geçirilen gecede, artık İmam ashabına karşı hüccetini tamamlamıştır. Herkes, ertesi gün şehit olacağını bilerek hareket etmektedir.” (Prof. Dr. Haydar Baş / İmam Hüseyin / sayfa 539)

Değerli dostlarım, Tasua gecesini İmam Hüseyin ve yarenlerinin sabaha kadar ibadetle geçirdiklerini düşünürsek bu gece onları hayırla yad etmek onların yoluna ve davasına sadıklığımızı hatırlamak uygun olan ameldir. Ehli Beyt imamlarının ve o yolun sevdalılarının bu gecede yaptığı birçok nafile ibadetler vardır. En azından İmam Hüseyin’in şefaatini talep etmek onların soykırımlarına iki damla göz yaşı dökmek ve düşmanlarına lanet okumak lazımdır. Allah’ın laneti Hüseyin’i ve yarenlerini şehit edenlerin, Yezidin üzerine olsun. Âmin.

(Devam edecek…)

Önerilen Makale

Çok uyardık ama uyanış tam sağlanamadı -1-

Dinlerarası Diyalog faaliyetlerini yürütmek üzere başta Vatikan olmak üzere küresel güçlerle yapılan anlaşma 8 Şubat …