Cumhuriyet kurulduktan bu yana, işgal kuvvetleri ve onların içimizdeki ajanları, mandacılık taraftarları, hiç boş durmadılar.
Atatürk’ün bütün ömrü, içerde ve dışardaki düşmanlarla mücadeleyle geçmiştir. Ancak hayata gözlerini yumar yummaz, fırsat kollayan düşmanlar; O’nun dinsiz olduğu yalanını yayarak Türk milletinin kuvvet aldığı damarları kesmeye kalkıştılar.
Türk milletinin dine ve dindara olan sevgisini bilen iç ve dış düşmanlar; milletimizi aldatmak için bundan daha sinsi bir yol bulamazlardı…
Bu düşünceye alet olanlar, bu tavırlarıyla bir oyunun içine sürüklendikleri kanaatindeyim.
Atatürk gerek nutukta, gerek söylevlerinde ve eserlerinde; İslam’a ve Peygamberimize olan sevgisini dile getirmiştir.
Bu konuda “Hoş geldin Atatürk” eserinden bir belge sunalım:
“15 yıl yanından ayırmadığı Hafız Yaşar Okur Hoca, ‘ Atatürk’le On Beş Yıl: Dini hatıralar ’ isimli küçük bir kitapçık kaleme almıştır. Başlangıç kısmında şunu yazar: ‘ Öteden beri Atatürk’ün dine karşı güya kayıtsız kaldığını iddia eden birtakım bedbahtlar, hem bu eşsiz kahramanın hem de asil Türk milletinin mukaddes inançlarına saygısızlık göstermişlerdir. 15 yıl yanlarında bulunmamın bana verdiği hak ve salahiyetle diyebilirim ki; Atatürk dine karşı hiçbir zaman kayıtsız kalmamış, yalnız dini istismar edenlere cephe almıştır.’ ”(Hoş geldin Atatürk/ Prof. Dr. Haydar Baş/ sayfa 552-553)
Atatürk karşıtlığında ve ona dinsizlik damgası vurmakta ısrar eden kimseler şunu bilsin ki; işgalciler her ne pahasına olursa olsun; tarihten Türk adını silmek istemektedirler. Türk’ün varlığıdır, Türk düşmanlarını rahatsız eden…
Atatürk “Bir Türk dünyaya bedeldir” diyerek Türk’ün kudret ve kuvvetini dünyaya ilan etmekle; Türk düşmanlarının yeterince gözünü korkutmuştur.
Eğer milletimiz gerçek Atatürk’ü tanır, Atatürk’ün hedeflerini hatırlarsa, yeniden kendine gelirse; işgal hayali taşıyan düşmanlarımızın hevesleri kursağında kalacaktır.
Türk düşmanlarının yıllardır, Cumhuriyeti kuran Atatürk dinsizdir yalanlarıyla milletimiz ile Atatürk arasına fitne tohumları atmak istemelerinin asıl sebebi; devlet, millet birliğini bozarak bizi yok etmektir.
Yıllarca; içerde ve dışarda “dinsiz devlet, yıkılacak elbet” diye bağıranların kimlerin oyununa alet olduğunu çok iyi algılamak lazımdır.
Bu oyunlar, Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın gayretleriyle bozuldu. O’nun sayesinde, Atatürk’ün inancına ve mübarek soyuna dil uzatmaya kalkışacaklara verilecek cevap vardır. Çünkü gerçek Atatürk hakkındaki belge ve şahitlere dayalı “Hoş geldin Atatürk” eseri, karanlıklara ışık hükmündedir.
Atatürk’ün dindarlığını ve mübarek soyunu belgeler ve şahitlerle “Hoş geldin Atatürk” eserinde yazdıktan sonra; Prof. Dr. Haydar Baş’ın bazı güçler tarafından hedef tahtasına oturtulması bundandır.
Çünkü yıllardır organize edilen bu kirli oyun bozulunca, Mustafa Kemal Atatürk’ün; “Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.” hayali gerçek olacaktır.
Bu sebeple, Atatürk üzerinde oynanan oyunları bozmak; milli ve dini bütünlüğümüzün teminatıdır.
Uğur Kepekçi
2 Kasım 2018