Yarınlarımızdan endişe ediyoruz

Yağmur yağmaz kuraklık olur, yağmur nimetini hatırlarız. Yangın olur ormanlar yanar, su ve ağaç aklımıza gelir. İnsanoğlu genellikle içinde bulunduğu ortamda yokluğunu hissetmediği nimetin kıymetini bilmez.

İnsan vücudundaki muazzam sistemlerin hiçbirinin kıymetini hakkıyla bilmez. Duymayınca kulak nimetinin, görmeyince göz nimetinin, ya da başka azalarındaki noksanlığın yokluğu ya da rahatsızlığı ile karşılaştığı zaman onun kıymetini anlar ama iş işten geçer.

İnsanoğlunun, varlık içinde sahip olduğu nimetin kıymetini bilmemek gibi bir özelliği vardır. Bu sebeple Peygamberimiz şu hadisi ile bizleri uyarmak istemiştir.

“Beş şey gelmeden önce beş şeyi ganimet bil: İhtiyarlığından önce gençliğini, Hastalanmadan önce sıhhatini, Fakirliğinden önce zenginliğini, Meşgul zamanlarından önce boş vakitlerini ve Ölümünden önce hayatını!” (Buhârî, Rikak, 3; Tirmizî, Zühd, 25)

Her yer alev alev yanıyor. Köyler boşaltılıyor. Ateş çemberinde kalan nice canlar yanıp yok oluyor. Bu yangınların eko dengeye ve insanlara ne kadar zarar vereceğini uzmanlardan dinleyince endişelerimiz daha da artıyor.

Orman olan dünyanın her yerinde orman yangınları var ama inanıyorum ki hiçbir yerde ihmal ya da kasıtlı yangın olmuyor.

Kamuoyuna yansıyan haberlere göre ülkemizdeki orman yangınlarının çoğu insan kaynaklıdır.

Yangınların büyük çoğunluğu insan kaynaklı. Resmi verilere göre, yangınların %90’ı ihmal, kaza veya kasıt sonucu çıkıyor. Anız yakma, sigara izmariti, çöp yakma ve piknik gibi faaliyetler başlıca nedenler arasında. (Yeni Mesaj Gazetesi)

Peki, ne oldu da biz bu hale geldik. Biz eskiden böyle miydik? Toplum neden adeta çıldırmış ve düşmanca tavırlar sergilemektedir?

Bizim ülkemiz özellikle de son 23 yılda öyle bir toplum yapısına ulaştı ki dindarı, milliyetçisi, sağcısı, solcusu, yolunu şaşırdı. Şiddet, adam öldürme, çetecilik, hırsızlık, tecavüz aldı başını gidiyor.

Hâlbuki 23 yıl önce bizlere neler vaat etmişlerdi. Muhafazakâr, dindar, milliyetçi bir toplum yapısı oluşacaktı.  Haramlar, suçlar, azalacak adalet tam sağlanacaktı. Ekonomi şaha kalkacaktı. Yolsuzluk, yoksulluk, haksızlık, tarihe karışacaktı.

Bunların tam tersi oldu. Haramlar, suçlar çoğaldı. Adalet en güvenilmeyen sözcük ünvanını aldı. Ekonomi dibe vurdu. Yolsuzluk, yoksulluk, haksızlık, çetecilik, kanun dışı işler; uyuşturucu kullanımı, kadın ticareti, kadın cinayetleri şaha kalktı.

Bir de bunun üstüne ormanları yakanlar başımıza bela oldular.

İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya’nın yaptığı açıklamaya göre: 04-22 Temmuz 2025 tarihleri arasında meydana gelen 61 orman yangını ile ilgili Jandarmamız tarafından; 23 şüpheli şahıs gözaltına alındı. Bunların 4’ü tutuklandı; 19’u hakkında adli kontrol kararı verildi. (23.07.2025. tarihli açıklama / Bakanlık Resmi Sitesinden alınmıştır)

Bursa yangınını çıkaranın FETÖ suçlusu olduğundan dolayı TSK’dan atılan biri olduğu meydana çıkıyor.

Türkiye’nin birçok yerinde daha önce rastlanmadık şekilde çıkan orman yangınları Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Milletine düzenlenen yeni bir oyun olmasından endişe ediyoruz.

Dünyaya medeniyet öğreten, hayvanları korumak için vakıflar kuran bir milletin evlatları ne oldu size. Gün bugündür, kalk ve uyan. Üzerinde oynanan deccal oyunlarını boz. Kendine gel. Sizi bilmem ama ben yarınlarımızdan endişe ediyorum.

Önerilen Makale

Nefisleriniz size düşman olarak yeter!

Günümüzde en çok işlenen kusurların başında helal-haram sınırının ihlal edilmesi gelir. Yüce Allah’ın (c.c.) hiç …