Şeb-i Arus’da aşk ile mest olduk

Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın talimatlarıyla aylardır “kaybolan değerlerimiz” konusu; konferanslarla, televizyon programlarıyla halkımıza anlatılmaya çalışılıyor. Kaybolan değerlerimiz konusu, o kadar kapsamlı bir konu ki; sayısız programlar yapılsa, ciltler dolusu yazılar yazılsa, anlatılmakla-yazılmakla bitmeyecek kadar önemli bir konudur. Çünkü toplumumuz o kadar çok değerlerini kaybetti ki saymakla bitmeyecek kadar…

Geçtiğimiz 17. Aralık Salı günü Hz. Mevlâna’nın Hakka vuslatının 746. yıl dönümü idrak ettik. Şunu peşinen söylemeliyim ki duyarlı bir kesim dışında, Hz. Mevlâna’nın vuslatı olan Şeb-i Arus’a yazılı ve görsel basında, iktidar ve muhalefet partilerinde, televizyon programlarında, gerektiği kadar yer verilmedi. (Elbette Onun vuslat şehri Konya’daki etkinlikleri göz ardı etmiyoruz. Biz genel durum hakkında bir değerlendirme yapıyoruz.)

Demek ki Hakk’a davet eden Hz. Mevlâna gibi Hak dostları da kaybolan değerlerimiz arasına girmeye başlamış. Bu değer, diğerlerine benzemez. Allah’ın dostlarına gereken önem verilmez ise o toplum zaten iflah olmaz.

Hz. Mevlâna’ya, Onun fikirlerine, yoluna ve vuslatına, (Şeb-i Arus’una) sahip çıkan bir lider ve kadrosu var elhamdülillah. Prof. Dr. Haydar Baş, lideri olduğu Bağımsız Türkiye Partisi, İcmal Gençliği…

Esenler ‘de bulunan Prof. Dr. Adem Baştürk Kültür Merkezi’nde Bağımsız Türkiye Partisi İstanbul İl teşkilatının ev sahipliğinde Şeb-i Arus programı düzenlendi. Programın onur konuğu Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosu tarafından, Hz. Mevlâna’nın hemen her yönü ile anlatılması yüreğimize su serpti. Yaklaşık 5 saat süren program; Meltem, Mesaj, Köy, Kadırga Televizyonları tarafından canlı olarak sunuldu. Böylece BTP ve Meltem Medya grubu farkını yine ortaya koymuş oldu.

Hz. Mevlâna’nın çağlara vermek istediği mesajları, mürşitliği, velayet ve irşad konusu, zikir metodu, fikirleri, tebliğlerle sunuldu. Prof. Dr. Haydar Baş’ın fikir ve gönül terbiyesinde yetişmiş kadrosunun sunumları, gerçekten tek kelimeyle harikaydı.

Şeb-i Arus programında, toplumun can damarı olan sevginin yerleşmesi, gerçek aşkın yaşandığı takdirde istenilen birlik ve beraberliğin oluşacağı bir defa daha ortaya kondu. Ancak bu aşkın sevdaya dönüşmesi için Mevlâna’ya her zaman muhtaç olduğumuz, Mevlâna’yı anlamak ve Onun aşkını yaşamak için de çağın Mevlâna’sıyla birlikte olmanın gereği vurgulandı.

Bu programın tertiplenmesinde büyük pay sahibi olan Prof. Dr. Haydar Baş’a gönülden teşekkür etmek boynumuzun borcudur. İyi ki var, iyi ki Onunla birlikteyiz. Ne olursanız olun, siz de gelin; gerçek aşkı, Onunla yaşayın…

Uğur Kepekçi

Önerilen Makale

Hakkımı helal etmiyorum

Türk siyasetinde işler, hiç olmadığı kadar farklı mecralarda seyrediyor. Bu süreç ve gelinen nokta sizlere …