Koronavirüs salgını yüzünden, devlet ricalinin belirlediği bilim kurulu tarafından çeşitli önlemler alınmaktadır. Burada düşünülen biz vatandaşlardır. Alınan tedbirleri yeterli bulmak ya da eleştirmek ayrı, tedbirlere uymak ayrı şeydir.
Devletin yaptığı seyahat kısıtlaması, evde kalmak, korunma, mesafe ve temizlik mücadelesine katkı sağlamak; her vatandaşın görevidir.
Sosyal devlet yapısının yeterli yapıya ulaşmadığını, bugüne kadar iktidarın yanlış politikalarının yüzünden ağır bedeller ödediğimizi, Suriye ve Ortadoğu politikalarının yanlışlığını savunduk, hala da aynı görüşteyim.
İktidar sahipleri ne kadar başına buyruk ve yanlış davranışlar sergilese de uyarı görevini yapmak lazımdır. Mutlaka eleştiriler bir şekilde kulaklarına gidecektir. Elbette yapıcı eleştiriler milletimize fayda sağlayacaktır.
Yapılan uygulamadaki eksiklikleri yazmalı, alternatif çözüm yolları sunulmalıdır. Kırmadan, dökmeden hakikatleri yazmak lazımdır. Kimseyi ötekileştirerek çözüm bulamazsınız.
Bu iktidarın en büyük günahı; toplumda ötekileştirme kültürüne sebep olmasıdır…
Ama işin bir boyutu da şudur ki halimiz ne olursa olsun, devlet millet birliğini bozucu hiçbir eyleme müsaade edilmesini asla arzu etmeyiz.
İçinden geçtiğimiz şu sıkıntılı zamanda, fırsat avcıları, ajan ve provokatörler, saçma sapan muhalefet yapmak için yalan haber üretenler, fotomontaj resimlerle, videolarla halkı karamsarlığa ve sosyal olaylara gebe hale getirmek isteyenlere fırsat vermemek lazımdır.
Zaman birlik zamanıdır. Kimseyi ötekileştirmeyin! Kardeş olmak birlik olmak dayanışma içinde olmak lazımdır. Düşmanlar kaosu sever!
Gerçekten de bu ve benzeri musibetlerden başta Allah’ın yardımı sonra da “devlet gücü, millet desteği” olmadan baş edilemez. Prof. Dr. Haydar Baş’ın tabiriyle bunun için de “Baba devlet” lazımdır.
Bu sebeple kör bir mantıkla sadece karalamak gibi yalan haber üretmek gibi yanlışa başvuranlar asla vatanperver olamazlar.
Sosyal medya fenomenleri, muhalefet trolleri, yaptıkları yanlış muhalefetle ne kadar yıkıcı oluyorsa; iktidar yandaşı troller de aynı yanlışı yapmakta ve ötekileştirme kültürü hız kazanmaktadır.
Ateş düştüğü yeri yakıyor. Nice değerli sağlık çalışanlarını, ilim adamlarını, kaybediyoruz. Onlar, biz hayatta kalalım diye hayatlarını feda ediyorlar. Allah onlardan razı olsun…
Sağlıkçılara, emniyet personeline, askerimize, temizlik işçilerine, belediye çalışanlarına, vefakâr mahalle bakkallarına, millete hizmet seferliğine koşan her bir vatandaşlarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır.
Evde kalmak zor da olsa şimdilik evde kalmaktan başka çaremiz yoktur. Çünkü Koronavirüs din, dil, cinsiyet, yaş, ayırt etmeden herkese bulaşıyor.
Yanlış anlamayın ama iktidarın da elinde bir çözüm yoktur. Hala vahşi kapitalizmden medet ummaya devam ediyor. Bu kafayla virüsten kurtulsak bile ekonomik olarak batacağız. Dünya çözüme koşuyor, biz ise kör inat uğruna ölüme koşuyoruz.
Devletin bekası, milletin selameti için uğraş veren gerçek vatanperver, toplumu sosyal ve ekonomik rahatlığa kavuşturacak; Prof. Dr. Haydar Baş’tır.
Prof. Dr. Haydar Baş olmadan vallahi de billahi de işin içinden çıkamazsınız. Çözümden kaçan, çözümsüz kalır. Bizden hatırlatması…
Uğur Kepekçi