Koronadan sonra “Baş” siyaseti

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın vefatıyla birlikte başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün siyasi partilerin genel başkanları ya da parti sözcüleri taziye mesajları yayınladılar.

Dünyanın hemen her yerinden çok önemli resmi ve sivil otoriteden Sayın Baş’ın vefatından duydukları üzüntüyü dile getirdiler. Ve ortak bir tavsiye olarak da hemen herkes Haydar Baş üstadın yetiştirdiği bu güzide kadronun siyasete devam etmesini tavsiye ettiler.

Tavsiyeleri ve taziyeleri için teşekkürler. Ancak zaten Bağımsız Türkiye Partisi hareketiyle 2. Kuvayımilliye mücadelesine “kumda oyun oynamak için çıkılmadı”

Cennet mekân Prof. Dr. Haydar Baş’ın “Biz dünyamızı ahiretimiz için yaşarız. Yaptığımız her işte Allah’ın muradına erişmektir maksadımız” derken bu kadroların Allah, Muhammed, Ehl-i Beyt, vatan, millet, bayrak, Atatürk’ün bize emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti Devletini sevmek ve ilelebet yaşatmak olacağını, bu sevdayla geleceğimiz olan gençleri yetiştirdiğini dost düşman herkes biliyor.

Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın “her ilde bulunan kadromla en az 10 kabine kurarım” sözü boşuna söylenmiş bir söz değildir.

Korona karantinasından sonra bu taziye mesajlarında ve tavsiyelerinde kullanılan ifadelerin ne derece samimi olup olmadığını göreceğiz…

Biz kin gütmüyor ama Prof. Dr. Haydar Baş hocamıza neler ettiğinizi unutmadık. Ona yaşadığı hayatı zindan ettiniz. Bunun aktörlerini, figüranlarını, biliyoruz. Fikirlerini çalanları çok iyi tanıyoruz.

Başta Genel Başkanımız Hüseyin Baş Beyefendi olmak üzere öyle bir kadro yetiştirdi ki Merhum Hocamız; ferasetle bakmayı, adaletle hükmetmeyi, hakkına sahip çıkmasını bilen, haksıza haddini hukuk çerçevesinde bildirecek kudrete sahip, yol yordam bilen bir ekiptir. Allah nazardan esirgesin…

Köşe başlarında hangi pusular var. Saman altından kimler su yürütür. Kimler kaç yüzlü bunları bilir bu kadro. Bir ömür verdi Haydar Hocamız bu kadroyu yetiştirmek için.

Artık taraftar olmak zamanı değil gerçeğin yanında yer almak zamanıdır. Sempatizan olmak yetmez; Prof. Dr. Haydar Baş’ın açtığı Ehlibeyt ve Bağımsız Türkiye davasının yanında yer almak bir mecburiyettir.

Eskiden hangi fikre sahip olursanız olun Ehl-i Beyt ve Atatürk sevdalısı herkes ama herkes onun bu emanetine sahip çıkmak zorundayız.

Artık ehvenişer devri bitmiştir. Hayırlı “Baş” devri başlamıştır. Hayrın yanın yer almamız lazım artık.

Yollar, renkler, kurtlar, kuşlar, esen yeller, doğada açan çiçekler, anasından doğan bebekler, suda oynayan balıklar, gönlü seherde ayıklar. Hakkı doğruyu çağırıyor.

Dünyayı yalana teslim eden faydasız ilimden faydasız siyasetten faydasız ekonomiden faydasız sosyal adaletten kurtulmak. Hakikate ermek istiyor. Haydi milletim katılın siz de bu kutlu kervana.

Yeni Genel Başkanımız Av. Hüseyin Baş 29 yaşında bir delikanlı “Asker Atatürk Mustafa Kemal idi Hoca Atatürk babamdı Evlat Atatürk de ben olacağım. Atamın izinden ehlibeytin çizgisinden zerre-i miskal şaşmadan ömrümü nefesimi bu yolda tüketeceğim” dediğine göre bizim onun yanında yer almaktan başka çaremiz kalmamıştır. “Görelim Mevla’m neyler. Neylerse güzel eyler.”

Uğur Kepekçi

Önerilen Makale

Hakkımı helal etmiyorum

Türk siyasetinde işler, hiç olmadığı kadar farklı mecralarda seyrediyor. Bu süreç ve gelinen nokta sizlere …