İlim öğrenmenin fazilet ve önemi hakkında da Ehl-i Beyt öğretisine ihtiyaç vardır. İmam Bâkır (a.s.) ilim öğrenmeyi tavsiye buyurmuştur: “İlim öğrenin; zira ilim öğrenmek iyiliktir. İlim talep etmek ise ibadettir.” İmam Bakır (a.s.) şöyle buyurur: “Bir alimin yanında oturunca konuşmaktan çok onu dinleme gayreti içinde ol, güzel konuşmayı öğrendiğin gibi, güzel dinlemeyi de öğren ve hiç kimsenin sözünü kesme” İlmi …
Devamıİlim, ilim bilmektir
Yüce Allah Kuran-ı Kerimde, Peygamberimiz Hadislerinde bilenle bilmeyenin farkını ortaya koymuştur. İlmin kadın erkek herkese farz olduğu bilinen ilahi bir emirdir. Peygamberimiz buyurur: “İlim öğrenmek kadın-erkek her Müslümana farzdır” (İbn Mace / Mukaddime/ 17) O halde akıl sahibi herkes iman esasları çerçevesinde bilgi edinecek ve özellikle İslam beldelerinde farz ve sünnet çerçevesinde kalan bilgiden herkes sorumlu olacaktır. Akıl sahibi olmayana …
Devamıİlmin faziletleri
Öncelikle Kuran-ı Kerim’den ilmin önemi ve faziletleri hakkında birkaç ayet paylaşarak yazımıza başlamak istiyorum. “Sizin ilâhınız, ancak kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah’dır. Onun ilmi her şeyi kuşatmıştır.” (Taha /98) “Bir de kendilerine ilim verilmiş olanlar, Kuran’ın şüphesiz Rabbinden gelen bir gerçek olduğunu bilsinler ve ona iman etsinler de kalpleri ona saygı duysun. Çünkü Allah, iman edenleri doğru yola eriştirir.” …
DevamıKişi kendini bilmek isterse
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın Ehl-i Beyt külliyatıyla tanışınca, bu eserlerin, sıratı müstakim üzere bir hayat yaşamak isteyen herkesin aradığını bulabileceği kaynaklar olduğunu göreceksiniz. Şahsıma ait kütüphanemde yüzlerce cilt eser olduğu halde (hepsi okuduğum kitaplar) Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın eserleriyle tanıştıktan sonra, başka esere gerek duymadan, bütün aradığım soruların cevabını orada bulabiliyorum. Elhamdülillah. Elbette her nimetin şükrünün edası vardır. …
DevamıRahmetsiz ibadet, zahmettir
İnsanoğlu genelde çok hesabına düşkündür. Manevi görevlerini yerine getirirken, Allah’ın emirlerini dahi yerine getirirken matematiksel hesabı sever. Şu ibadeti yaparsam şu kadar sevap alırım, şu kadar da şu ibadetten falan gibi hesap yapmak istenilen değildir. Genellikle, imamlar-hatipler-hocalar-nasihatçiler insanın bu zaafından istifade ederek Allah’a kulluk ve ibadetin gerekliliğini öğreteyim derken, hep işin mükafat ve ceza boyutunu kullanırlar. Cezadan korkarsa, mükafatını da …
DevamıEksik salavat getirmek nedir?
Sahabeler, “Şüphe yok ki Allah ve melekleri, Peygamber’e salâvat getirir; ey inanlar, siz de ona salâvat getirin, tam bir teslimiyetle selam verin.” Ahzab Suresi 56. ayeti nazil olduğunda Peygamber’in yanına gelerek, “Sana nasıl salât ve selam etmemiz gerektiğini bilmiyoruz, bunu bize göster” dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz şöyle buyurdu: “Allahumme salli alâ Muhammed ve alâ âli Muhammed, kemâ salleyte alâ İbrahim …
DevamıSalat-ü selam kapıları açan anahtardır
Prof. Dr. Haydar Baş’a bir televizyon konuşmasında Peygamberimize salat ve selam getirmenin hükmü sorulur. Verdiği cevap çok muhteşem tespitler ve işaretler içerir: “Resulüllah’ı sevmenin alamet ve işareti O’nu anmaktır. Ne ile anacağız? Mesela salat-u selam etmekle anacağız. Bu güzel bir huy, güzel bir âdet ve de ibadettir. Siz sevdiğiniz bir varlığı, bir insanı sadece şahsınızın değil, herkesin zikretmesini, anmasını istersiniz. …
DevamıAllah’ı görmek mümkün mü?
İslam itikadında sosyal yaşamda karşılaştığımız olaylar bize şunu gösterdi ki; İslam inancına sokulan sapık görüşler, Muaviye, Yezit ve devamında gelen siyasi sapık halifeler dönemini anımsatıyor. Her önüne gelen kendince bir din icat etmiş, kendi fikrinin dinini yayıyor, yaşıyor, nemalanıyor ve etrafını etkiliyor. Kuran ve sünnet ölçülerine göre ne soran ne yargılayan olmadığı için din yolu yol geçen hanına döndü, Allah …
Devamıİslam’a ters akımların ortaya çıkışı -4-
Ehl-i Beyt’in masum imamları hayatlarını bir yandan İslam’ın ilkelerini yaşatmak, doğruyu yaşamak ve sapık akımların tahribatlarıyla mücadele ile geçirmiştir. Bu yazımızda sapık akımlardan ikisi “mutezile” ve “cebriye” görüşünü örnek olarak vereceğiz. Mutezile düşüncesi: Mutlak olarak hadislere dayanmayı reddeden bir zihniyet olarak ortaya çıktı. Hadis ehline karşı yoğun bir saldırı başladı. Mutezile düşüncesinin temel esprisi İslam inancını akli tefekkür zeminine oturtmak …
Devamıİslam’a ters akımların ortaya çıkışı-3-
Peygamberimizin ahirete göçünden hemen sonra başlayan ilmin şehrinin kapısı Ali (a.s.)’ın kapısı dışında oluşan fitnenin en kızgın döneminin Muaviye ile başladığını açıkça beyan edebiliriz. İslam tarihi sayfalarında kaynaklarla tespiti mevcuttur. “Hicri 94-114 yılları arası, fıkhî mekteplerin ortaya çıkışının başlangıcıdır. Bu süreç aynı zamanda tefsir hakkında rivayet etmenin tam doruğuna vardığı dönemdir.” (Prof. Dr. Haydar Baş / imam Bakır (a.s.) /sayfa …
Devamı