Sorunlardan korkmayın!

İnsanoğlu genellikle rahatlığı seven, sorunlardan korkan, sıkışınca kaçan bir özelliğe sahiptir. Aslında bu alışkanlık onun fıtri yapısının gereğinden çok nefsine esaretindendir. Kendinden uzaklaşmasındandır.

Yüce Allah kullarını, kendi zatının tecellisinden yarattığı gibi tasavvufi anlamda Esma ve sıfatlarının yansıdığı bir ayna konumuna getirmiştir.

Allah’a ait olan üzerinde Allah’ın hesabı olan halife olarak yaratılan insan için çaresizlik ve sorunlardan kaçış gibi düşünce olmaması gerekir. Kaza ve kader gibi ihtiyarlık ve ölüm gibi kulun iradesine bırakılmayan diğer sorunların çözümünde de yüce Allah kulunu vesile kılmıştır.

Burada Allah’ın kulu üzerindeki sıfat tecellilerinin yansımaları devreye girmektedir. Biraz açalım konuyu:

Yüce Allah’ın zati ve subûti sıfatları vardır. Zati sıfatları sadece kendi zatına ait olup kulda yansımaları yoktur. Subûti sıfatlarının kulda yansıması vardır.

Allah’ın Zati Sıfatları:

Vücûd: Allah’ın kendi zatının varlığıdır.

Kıdem: Varlığının evveli, başlangıcının olmadığıdır.

Bekâ: Varlığının sonu yoktur. Hiç yok olmayacağıdır.

Vahdaniyyet: Zatında ve sıfatlarında ortağının, benzerinin olmadığıdır.

Muhalefetün-lilhavadis: Zatında ve sıfatlarında hiçbir şeye benzetilememesidir.

Kıyâm bi-nefsihi: Zatı ile var olandır. Mekâna muhtaç değildir. Her ihtiyaçtan münezzehtir. Bu kâinatı yokluktan varlığa getirmeden önce, zatı nasıl idi ise, sonsuz olarak, hep öyle olacağıdır.

Allah’ın Sübûti Sıfatları:

Hayat: Allah diridir. Hayatı, mahlûkların hayatı gibi sonlu değildir.

İlim: Her şeyi bilir. Onun bilmesi mahlûkatın bilmesinden farklıdır. Gizli olanı görünmeyeni ve kalplerde olanı dahi bilmesinde sınırsız oluşudur.

Semi: Vasıtaya ihtiyaç duymadan gizli olanı da açık olanı da sınırsız işitmesidir.

Basar: Araçsız şartsız ve sınırsız görmesidir.

İrade: Her şey Onun dilemesi ile var olur. İradesine engel olacak hiçbir kuvvetin olmamasıdır.

Kudret: Onun her şeye gücü yeticidir. Ona hiçbir işin zor gelmemesidir.

Kelam: Söyleyendir konuşandır. Konuşması aletlerle, harflerle, seslerle ve dil ile değildir.

Tekvîn: Yaratıcıdır. Ondan başka yaratıcı yoktur. Her şeyi O yaratır. Allahu Teâlâ’dan başkası için yaratıcı dememelidir.

İnsanoğlunun hayatta oluşu, irade sahibi olması, bilmesi, duyması, görmesi, başarması, güç sahibi olması; Allah’ın kulu üzerindeki sıfatlarının tecellisiyle alakalıdır. Aradaki fark Allah’ın sıfatlarındaki sınırsızlık, kuldaki tecellilerin ise yansımadan kaynaklı ve sınırlı oluşudur.

İnsan kendinden uzaklaştıkça, meçhule yaklaştıkça, kendinde olan bu önemli özellikleri de unutmaktadır. Sorun ile çözüm arasında insan çoğu zaman farkında olmadan kendi kendine engel oluşturmaktadır. Bu sebeple de sorunlar karşısında korkmakta, kaçmakta ya da çaresiz kalmaktadır. Hâlbuki insan kendinde bulunan kudret ve marifetlerin farkında olabilse hiçbir sorundan korkmadan çözüme odaklanır. Ve sorunları çöze çöze mutlu bir hayat sürer.

Rahmetli Prof. Dr. Ata Selçuk Hocamızın sorunlardan korkulmaması hakkında müthiş bir tespiti hatırıma geldi: “Çocuklar, hiçbir sorun sizi korkutmasın. Sorunun olduğu yerde çözüm de vardır. Her sorun, çözüm adına ortaya konacak çabayı da beraberinde getirir. Bütün yeni buluşların temelinde sorun vardır. Sorundan değil sorunsuzluktan korkun. Sorunun olmadığı yerde çözüm adına bir gayrette olmaz. Bir de sorunlara şu açıdan bakın; Allah, kulunun sorunlar karşısında ortaya koyacağı samimi gayreti bile ibadetten saymaktadır.”

Sorunsuz bir hayat arayan, kendi ölümünü bekleyen hasta konumundadır. Hayatta sorun olacak ama insanoğlu sorunun çözümü için gerekli gayreti ortaya koyacak donanıma da sahip olduğunun farkında olacaktır. Vesselam.

Önerilen Makale

Müteşâbih ayetler hakkında

Yüce Allah Peygamberleri vasıtasıyla kullarına gönderdiği ilahi kitapların içerisindeki ayetleri muhkem ve müteşâbih olarak iki …