Sürekli nasihat edilir ve hatırlatılır ki nefisle yapılan mücadele, mücadelelerin en zoru ve en büyüğüdür.
Peygamberimiz çok çetin geçen bir muharebeden geriye dönerken ashabına: “Ey ashabım küçük cihattan büyük cihada dönüyoruz. Nefislerinizle yapacağınız cihat en büyük cihattır” buyurmakla bu konuya temas etmiştir.
Nefis denen olgu, ıslah edilmediği taktirde sürekli başımızın belası olmuş, bizi elinde oyuncak gibi kullanmıştır. Neticede de hem kendimize hem de çevremize zararımız dokunmuştur.
Davranışlarımızda sorumlu bir tavır sergiler, küçücük menfaatler uğruna da olsa nefislerimize alet olmadan, güzel ve örnek davranışlarda bulunursak; daha az hata yaparsak, etrafımızdaki insanlara daha çok fayda, daha az zarar vermiş oluruz. Böylelikle özlenen, örnek topluma erişmiş oluruz.
Elbette her işin hayırlı neticeye ulaşması için gidilecek yolu, yordamı vardır.
Hiçbir güzellik sıradan işlerle ve çabasız elde edilmez.
Madem toplum erdemli, faziletli doğru adamları arıyor, ya da biz onlardan biri olmak istiyor isek; bu konuda mutlaka çaba ortaya koymalıyız.
Faziletli ve doğru bir toplumun çekirdeği insandır. O insan da başkası değil, biziz!..
Maalesef her insan, doğruluğu, fazileti, menfaati, başkasından beklerken o aradığının kendisi olduğunu çoğu zaman unutur.
Toplumun düzelmesi için; “Kim var? değil, “Ben varım!” diyen insanlara ihtiyaç vardır.
Bunun yolu da insanın nefisini terbiye etmesinden geçer.
Oruç, nefis eğitimde çok önemli bir yere sahiptir.
Büyükler bir kıssa anlatırlar. Çocukken çok dinlemiştik:
Allah nefsi yaratmış. Onu her türlü imtihana tabi tutmuş. Çile ve ıstırap vermiş ve her defasında sorumuş: “Sen kimsin? Ben kimim?
Nefis “sen sensin, ben benim” diye cevap vermiş.
Yani benlik davasından vaz geçmemiş.
En sonunda onu açlıkla terbiye etmiş. Yine sormuş: “Sen kimsin? Ben kimim?
Nefis: “Sen Allah’sın, ben ise aciz bir nefis!..”
Burada büyükler bize derlerdi ki; “oruç nefsi terbiye etmekte en etkili yoldur.”
Dostlarıma, oruca bu pencereden de bakmalarını haddim olmayarak tavsiye ederim.
Yüce Allah’tan, elbette önce kendi nefisime, sonra da dostlarıma doğuya ermeği, sırrına vakıf olmayı, sonra da Allah’ın rızasına erecek ameller işleyebilmeyi talep ederiz. Nefsimizle cihadımız kutlu olsun!..