Berat Gecesi ve bir muhasebe

Değerli dostlarımız, zor dönemlerden geçiyoruz. Ülkemizde yaşanan deprem felaketinin yaralarını millet olarak sarmaya çalışıyoruz. Çok fazla can ve mal kayıplarımız vardır. Bu acılar içerisinde gelen Berat Gecesi’nin gönüllerimize şifa vermesi, Yüce Allah’ın milletimize maddi manevi bereketler nasip etmesi için canı gönülden yalvarmalıyız. Çünkü bu acılardan Allah’ın yardımı olmadan kurtulmanın imkânı yoktur.

Berat Gecesi, gerçekten seçilmiş zamanlar içerisinde özel yeri olan bir mübarek gecedir. Bu gecede Yüce Allah’ın af ve mağfireti biz kullarının lehine tecelli edecektir. Bu gecede duaların kabul edileceği hakkında peygamberimizin hadisleri mevcuttur.

Bir hadis-i şeriflerinde Resûlullah (sav): “Şaban ayının on beşinci gecesi olunca, onu ibadet ve taatle geçirin. Gündüzünde de oruç tutun. Zira Allah-u Teâlâ o gece dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve: ‘Yok mu tevbe eden, onu affedeyim. Yok mu rızık isteyen? Ona rızık vereyim. Yok mu bir hastalığa müptela olup şifa isteyen? Afiyet vereyim. Yok mu daha başka isteği olan? Yerine getireyim’ der. Bu hâl tâ sabaha kadar devam eder,” buyurmuşlardır. (İbn Mace, ikame 191)

Bu kadar açık bir müjde içeren haberi duyup da bu geceyi gaflet ve delaletle geçirmek kadar abes bir iş olmasa gerektir. Madem insanoğlu menfaatine düşkündür. Bundan daha büyük menfaat olur mu? O zaman akıl sahipleri bu gecenin kıymetini bilmeli ve ona göre davranmalıdırlar.

Değerli dostlar, depremle birlikte gönüllerimizde oluşan acıların, sıkıntıların azalması ve yarınlara daha umutla bakabilmemiz için morale ihtiyacımız vardır. Bu sebeple geceye özel bir önem verdiğimiz takdirde umuyoruz ki Yüce Allah da bize merhamet edecektir.

Bu gecede Yüce Allah’ın tövbe eden kullarını affedeceğine dair ilahi müjdeler vardır. Peygamber Efendimiz (sav) bu geceyi Hz. Âişe validemize şöylece anlatmıştır: “Bu gece Şaban’ın on beşinci gecesidir. Allah Teâlâ bu gecede Benü Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanları Cehennem’den kurtarır. Ancak kendisine şirk koşanların, Müslümanlara karşı kin ve düşmanlık besleyenlerin, akrabaları ile münasebeti kesenlerin, gururlu ve kibirlilerin, ana-babasına asî olanların ve içki içmeye devam edenlerin yüzüne bakmaz.” (Buhârî, et-Tergîb ve’t-Terhib, II, 118).

İnsanların bir sene içerisindeki rızıkları, zengin veya fakir olacakları ve ecelleri gibi mühim hususlar o gece içerisinde meleklere bildirilir. O geceyi ibadet ve tâatla geçirmek ve namaz kılmak sevaptır. Nitekim Peygamber Efendimiz bu geceyi ibadetle geçirmiş ve Allah’a şöyle dua etmiştir: “Azabından affına, gazabından rızana sığınır, senden yine sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamt etmekten acizim. Sen seni sena ettiğin gibi yücesin.” (et-Tergib, II, 119, 120).

Değerli dostlar, geçtiğimiz Berat Gecesi’ni birlikte ibadetle geçirdiğimiz dostlarımızın, milletimizin birçoğu bu sene aramızda değiller. Depremle birlikte ya da başka sebeplerle aramızdan ayrıldılar. Bugün varız, yarın kim var kim yok belli değildir. Ama mutlaka bizler de bu imtihan dünyasından bir şekilde göç edeceğiz. Geliniz bu geceyi ve bundan sonra kalan zamanımızı Allah’a kulluk noktasında daha ciddi değerlendirelim. Allah cümlemize bugünün ve gecenin kıymetini bilmeyi nasip eylesin. Âmin.

Önerilen Makale

Hakkımı helal etmiyorum

Türk siyasetinde işler, hiç olmadığı kadar farklı mecralarda seyrediyor. Bu süreç ve gelinen nokta sizlere …