Rabbimizin bir ikramı olan on bir ayın sultanı Ramazan ayının sonuna ulaştık. Ramazan ayının bereketinden ayrı kalacağımızın hüznünü bayrama erişmenin sevinciyle doldurmaya çalışacağız.
Bildiğiniz gibi yakın zaman önce yaşadığımız depremle yaşananların, kaybedilen canların acısıyla birlikte bir Ramazan Bayramı yaşayacağız.
Peygamberimizin de tavsiyesi üzere her şeye rağmen mü’min olarak yaşadığımız her olayı güzel niyetlerimizle hayra çevirmeye çalışmalıyız.
“Mü’minin durumu gıpta ve hayranlığa değer. Çünkü her hâli kendisi için bir hayır sebebidir. Böylesi bir özellik sadece mü’minde vardır: Sevinecek olsa, şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir belâ gelecek olsa, sabreder; bu da onun için hayır olur.” (Müslim, Zühd, 64)
Ramazan’da çok önemli kazanımlara erişmenin fırsatını yakaladık. Rabbimizin bize lütfettiği kadarıyla oruçlarımızı tuttuk teravihlerimizi kıldık, imkânı olanlar zekâtlarını verdiler, Kur’an okundu.
İçerisinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi gibi bir müjdenin de bulunduğu Ramazan ayının önemini bildiren şu hadis-i şerif maksadımızı anlatmaktadır:
Mes’ud el-Gıffari’den rivayet edilir ki;
Bir gün Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.)’den işittim. Ramazanı tebrik ettikten sonra buyurdular ki: “Eğer ümmetim Ramazan ayının kıymetini, şerefini ve önemini hakkıyla bilmiş olsaydı, bütün bir yılın Ramazan olmasını temenni ederdi.” (Et-Tergib Ve’t-Terhib, 2:102)
Ramazan’ın ilk günüyle birlikte Peygamberimizin önemli müjdelerine mazhar olmuştuk:
“Ramazan ayı girince göklerin kapısı (başka bir rivayette Cennetin kapıları) açılır, Cehennemin kapıları kapanır, şeytanlar zincire vurulur” (Buhari, Savm, V)(3088)
“Her iftar vaktinde Allah tarafından (cehennemden) azat edilen kimseler bulunur. Bu, (Ramazanın) her gecesinde olur.” (Kütüb-i sitte / 6472)
“Resûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: “Kim Allah Teâlâ yolunda bir gün oruç tutsa, Allah onunla ateş arasına, genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar.” (Kütüb-i sitte / 3084)
Şimdi de Yüce Peygamberimizin Ramazan Bayramı hakkında zikrettiği hadisini aktaralım;
Sa’d bin Evs el-Ensârî anlatıyor: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
Ramazan Bayramı sabahı melekler yollara dökülür ve şöyle seslenirler:
“Ey Müslümanlar topluluğu! Kerem’i bol olan Rabbinizin rahmetine koşunuz. O, bol iyilik ve ihsanda bulunur. Sonra onlara bol bol mükâfatlar verilir. Siz gece ibadet etmekle emrolundunuz ve emri yerine getirdiniz. Gündüz oruç tutmakla emrolundunuz, orucu tuttunuz ve Rabbinize itaat ediniz, mükâfatınızı alınız.
“Bayram namazını kıldıktan sonra bir münadi şöyle seslenir:
“Dikkat ediniz, müjde size! Rabbiniz sizi bağışladı, evlerinize doğru yola ermiş olarak dönünüz. Bayram günü mükâfat günüdür. Bugün semâ âleminde mükâfat günü olarak ilan edilir.” (El–Tergîb Ve’t–Terhîb Tercümesi / 2:332)
Ramazan Bayramınızı en içten dileklerimizle kutlar; sağlık, mutluluk ve huzur içerisinden bir ömür sürmeyi Rabbimizden niyaz ederiz.