Türkiye Cumhuriyeti Devleti bugün itibariyle 100 yaşındadır. Duamız odur ki; Rabbim Türk milletine vatan topraklarımız üzerinde daha mutlu, daha bağımsız, daha güçlü nice yüz yıllar yaşamayı nasip eylesin. Amin.
Türk milleti başı belalı bir millettir. Var olduğu günden bu yana varlığını insanlığın huzur ve saadetine adamasına rağmen sürekli düşmanların ajan faaliyetlerine alet olarak içerden yıkılmayla karşı karşıya kalmıştır. Türk milleti geçmişte yaşadığı yıkılma süreçlerinden gereken dersi almadığı için defalarca aynı kaderi yaşamış ama tekrar ayağa kalkmasını da bilmiştir.
100. yaşını kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti Devleti, her zamanki gibi yine içerden ve dışarıdan tehditlerle karşı karşıyadır. İç ve dış borçlar ödenemeyecek kadar büyümüştür. Vatanımıza kasteden örgütler ve çeteler çoğalmış, dün kurtuluş mücadelesi verdiğimiz devletler ve kurumlar ülkemize karşı Duyunu Umumiye benzeri yapılar oluşturmuş, alacaklarını tahsil edebilmek için sinsi planlar peşinde koşmaktadır.
Yabancılara toprak satışları, mülteci sorunları, azınlık vakıflarına ve cemaatlerine tanınan imtiyazlar, ekonomik ve siyasi bağımlılık önlenemez bir şekilde hız kazanmaktadır. Gidilen bu yoldan dönülmezse sonumuz yine hüsran olacaktır. Gidişat ayan beyan ortadadır.
Yaşanan olumsuzluklara rağmen, 100 yıldır ayakta kalmayı başaran Türk milleti varlığını kıyamete kadar sürdürebilecek güç ve kabiliyettedir. Cumhuriyete ve onu bize emanet eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e karşı sorumluluk bilincine eriştiği takdirde Türk milletinin sırtını yere getirecek hiçbir güç yoktur. Bu inancımızı her şartta korumaktayız.
Bu yolda yapılacak tek şey Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü tanımak, anlamak, fikirlerini yaşatmak ve emanetine sahip çıkmaktır. Ne yazık ki iktidarıyla muhalefetiyle bu yapıya şu ana kadar rastlayamadık. Ancak bu yapıyı oluşturacak bağımsızlık ruhunu yeşertecek genç bir nesil ve halk vardır. Yeter ki bu fikirde olanları güçlü bir çatı altında toplayalım.
Bu birliği sağlamak için de milletimize biçilen deli gömleğini yırtmak, esaret fikriyatını yıkmak lazımdır.
Geçmişte Prof. Dr. Haydar Baş’ın bağımsızlık ruhunu yeniden canlandırmak için başlattığı 2. Kuvay-ı Milliye hareketi kesintiye uğramadan yoluna devam etmektedir. Bayrağı teslim alan Hüseyin Baş, Ebedi Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş’ın emanetine sahip çıkmıştır. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Sayın Hüseyin Baş, beklenen bağımsızlık ruhunu ayağa kaldırmak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve onun kurduğu Cumhuriyete sahip çıkmak için her türlü çabayı ortaya koymaktadır.
Değerli BTP Lideri Hüseyin Baş’ın şu mesajıyla yazımızı bitirelim: “Atam Cumhuriyeti sen kurdun onu yüceltecek biz gençleriz.” Yolunuz açık, Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.