10 Kasım 2017 Atatürk’ün ölümünün 79. Yıldönümünün diğer yıllara göre daha coşkulu daha heyecan verici geçtiğini belirtmiştik. Bir önceki makalemizde bu farklılığın sebeplerini sizlerle paylaşmıştık.
Bugün sizlerle bu değişimin millet nazarındaki yansımalarından bahsedeceğiz. Türk milletinin gerçekten Atatürk ile bir sorunu yoktu. Çünkü kurtuluş mücadelesi, topyekün bir milletin mücadelesidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kendi ifadesiyle “Milletin azim ve kararlığı Türk milletinin kurtuluşundaki ana sebep olmuştur.”
Anıtkabir ziyaretine koşan samimi halk kitleleri, zaten her türlü engellemelere rağmen Atasını bir şekilde ziyaret ediyor, Onu hayır ve rahmetle anıyordu. Bizim üzerinde durmak istediğimiz siyaset dünyasında, özellikle de iktidar sahipleri hakkındaki değişimdir. Gerçekten Atatürk hakkında bir değişim mi, yoksa yine bir takiyye, bir tiyatro mu söz konusudur?
Peşinen şu tespiti yapmakta fayda var ki iktidar sahiplerinin Atatürk hakkındaki değişimi asla samimi değildir. Keşke bu fikrimizde yanılmayı çok isterdim ama maalesef yapılanların bir tiyatro olduğu halk tarafından anında tespit edilmiştir.
Halkımızın çeşitli kesimleriyle yaptığımız görüşmelerde, kendi taraftarları dahi bunun bir takiyye olduğuna inanmak istiyor. Çünkü bugüne kadar Atatürk’ün soyuna, fikirlerine, ilke ve inkılaplarına düşmanlık yaparak nemalananlar, bir anda kendileriyle çelişmek durumunda kalacaklar. Bu çelişki de onları beslendikleri kaynaktan mahrum bırakacak; Türk milleti geçmişte Atatürk’e iftira atanlardan hesabını soracaktır.
Atatürk’e sahip çıkmak öyle sıradan sözlerle olmaz. Yani Atatürkçüyüm demekle Atatürkçü olunmaz. Her iddia bir şahit ister, şahidi olmayan iddia geçersiz olur. İktidar sahiplerinin, bazı muhalefet partilerinin, fikirlerinin parti tüzüklerinde dahi geçmemesine rağmen, bugün Atatürk’ten bahsetmeye başlaması asla samimiyet göstergesi olamaz. Samimi olan tevbe-i nasuh yapmalıdır. “Atam senden özür dilerim, fikirlerine sahip çıkıyorum” demeli ve icraatlarını bu doğrultuda değiştirmelidir.
Düne kadar Atatürk’ün adını dahi ağzına almayanlar. İcraatlarıyla Atatürk’ün fikirlerini yok etmeye, okullarda dahi onun temel fikirlerini ders olmaktan çıkarmaya çalışanlar, adının geçtiği andımızı dahi yasak edenlerin bugün Atatürk’ten bahsetmeye asla hakları yoktur. İktidar sahipleri Atatürk’e sahip çıkma tiyatrosunda sınıfta kalacaktır.
Atatürk konusunda samimi olan tek lider Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’tır. Çünkü gerçek Atatürk hakkında araştırmalar yapan, onun soyunun temizliğini ve fikirlerinin doğruluğunu her platformda dile getiren Odur. Atatürkçülüğün adeta suç olduğu dönemlerde dahi O her zaman Atatürk’ün fikirlerini savundu. Onun fikirleri doğrultusunda Milli Ekonomi Modelini geliştirdi.
Türk milletine düşen kimin tiyatro oynadığını, kimin samimi olup olmadığını tespit etmektir. Bunun da en güzel yolu, Prof. Dr. Haydar Baş’ın “Hoş geldin Atatürk” eserine sahip olup, gerçek Atatürk’ü tanımak ve fikirlerine icraatla sahip çıkmaktır. Gerisi lafla peynir gemisi yürütmeye kalkışmaktır.
Uğur Kepekçi
17 Kasım 2017